Başörtülü milletvekilleri TBMM’de
Bugünkü çalışmalara başörtülü geleceğini açıklayan 4 AK Partili milletvekili Meclis Genel Kurulu'na giriş yaptı. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, kılık kıyafet konusunda mağdur olanlardan birinin Şafak Pavey olduğunu söylerek söz verilmesini istedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise, olağanüstü bir durumun olmadığını belirtti. Meclis Başkanvekili Meral Akşener ise, ne yapılacağına karar verilmesi için partilerin grup başkanvekillerini kürsünün arkasına davet etti. 15 dakika aradan sonra parti temsilcileri söz aldı.
BÜLENT ARINÇ: ÇATIŞMA BEKLEYENLERİ BOŞA ÇIKARDIK
Herkesin merakla beklediği bir konu var. Başlarını örtmek ihtiyacı hissetmişler, böyle geldiler. Bu Türkiye'de ilk defa oluyor. Olumsuz anlamda toplumda tepki yok. Siyasi partilerimizden de olumlu tepkiler de var, olumsuz tepkiler de var. Genel Kurul'da konuşma yapan hatiplere teşekkür ediyorum. Meclise yakışan budur, Meclisten beklenen budur.
Bugün herkesin bir kavga yaşanacağını umduğu meclisimizde böylesine büyük bir olgunluğun gösterilmesini takdir ile karşıladım. Sayın İnce'nin suçlamalarının hiçbirisini partimiz adına kabul etmiyorum ve kendisine iade ediyorum. Sayın Pavey'in suçlayıcı ifadelerinin bizi muhatap alan kısmını kabul etmiyorum.
Bundan 14 yıl önce Merve Kavakçı bu salona girdiğinde o gün meclisimize yakışmayan tartışmalar oldu. 14 yıl sonra Sayın Demirel'in ve Sayın Ecevit'in kürsüden yaptığı konuşmaları unutmak istiyorum. O olayın siyasi sonuçları olmuştur. O gün 'dışarı dışarı' diye bağıranların hepsi dışarıda kaldı.
Üniversitelerde başlayan başörtüsü serbestliği süreci geçirdik. Başörtüsü konusunda ailemle birlikte çok sıkıntılar yaşadık. İsyan etmedik, dağa çıkmayı aklımızdan geçirmedik. Demek ki sabır çok gerekliymiş. Artık Türkiye'nin geldiği noktada yasakların ortadan kalkması lazım. Bazı eşitsizlikler var, yanlış anlayışlar. Bunların hepsini düzeltelim. Bir araya gelip çözüm yollarını bulabileceğimize inanıyorum.
Tutanaklara geçen bütün konuşmalarımın arkasındayım. Beni Meclis'e ziyarete gelenler için dahi bazı milletvekilleri soru yöneltiyor, kadın ziyaretçilerin neden başörtüsü taktıkları soruluyor. Bugün bu işe karşı çıkanların çok büyük kısmının 1,5 sene sonra burada olacaklarını sanmıyorum. Bizde değişeceğiz, başkaları gelecek. Kadınların kılık kıyafetlerini düzenleyen hiçbir kanun yoktur.
Kadınlarının başının açık olmasını kapalı olmasını söyleyen yönetmelik vardır, yönetmelikler ikinci düzenlemelerdir. Başörtüsü siyasi simge ise yakalarınızdaki rozetler ne oluyor. Arkadaşlarımız dini gerekçelerle başlarını örttüklerini ifade ediyorlar, farklı da olabilir, başında saçında sorun olabilir, ameliyat olmuş olabilirler. Kadınları kılık kıyafetleri üzerinden sorgulamayacağız. Kadınlarımızı başı açık ya da başı kapalı olarak katogorize etmek ahlaksızlığın daniskasıdır. Bu bir zafer değildir, olması gereken olmuştur.
MUHARREM İNCE: ÖZGÜRLÜR TARTIŞMASI DEĞİLDİR
Bugün geldiğimiz nokta özgürlük tartışması değildir, kıyafet tartışması değildir, demokrasi tartışması değildir. Bir zalimin yeni bir mağduriyet tartışması yaratma tartışmasıdır. Camileri hazineye satarak belediyelerin borcunu ödeyenler siz değil misiniz? Şimdi de 'örtünmek dinin emridir' diyor Başbakan. Dinin sadece bir tane emri mi var? Yetimin hakkını yememek, ihalelere fesat karıştırmamak, açları doyurmak, onlara iş bulmak dinin emri değil mi? Bir milletvekili resetlendiğini söylüyor, İslam anlayışını hiç bilmeyen bir açıklamadır bu. Kişi Allah karşısında resetlendiğine karar veremez. Bu İslam anlayışını bilmeyen bir olaydır. Allah karşısında resetlendiğinize karar veremezsiniz ama Tayyip Erdoğan karşısında resetlenmiş olabilirsiniz.
Meclise türbanla gelme mücadelesi veriyorsunuz ama milletin vergilerinin nasıl harcandığının kontrolünün mücadelesini vermediniz. Başbakan'a Kevser Suresini öğretirsiniz, öğrendikten sonra seçim meydanlarında 'soy önemli soy' demez. 'İktidar olmak için papaz elbisesi bile giyerim' diyene 'ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol' diyebilecek misiniz bunu merak ediyorum?
Beygirler iki gün koşuyordu beygirleri 7 gün koşturuyorsunuz, kumarla para kazanan kim, siz değil misiniz, Irak'ta Müslümanlar öldürülürken, öldüren askerlerin sağ salim dönmesi için dua eden siz değil misiniz? Siz mücahitlik taslayıp aslında gerçekte Müteahhit olan siz değil misiniz? Bu insanları yıllardır kandırdınız, bunu size bu sefer yaptırmayacağız.
PERVİN BULDAN (BDP): KADINLARIN GİYİMİNE ERKEKLER KARIŞMASIN
Kadınların nasıl hareket edeceğine lütfen erkekler karışmasın. Bu konuda konuşmaya erkeklerin hakkı yok. Kadınlar olarak erkeklerden bize ilişkin eleştiri, öneri almak istemiyoruz. Biz kadınlar nasıl giyineceğimizi sizlerden öğrenmek istemiyoruz. Düşünecek beynimiz, hareket edecek gücümüz olduğunu buradan ispat edebiliriz. Kadınlar tek ses, tek yürek, birlikte hareket ettiği sürece mücadelemiz daha çok büyüyecek, özgürlüklerimiz daha çok büyüyecek ve kadınlara bakış açısı değişecek.
RUHSAR DEMİREL (MHP): İNSANLAR KILIĞI ÜZERİNDEN TANIMLANMASIN
4 hanımefendiye mobbing yapılıyor. MHP olarak insanları kılığı kıyafeti üzerinden tanımlamayı kabul etmiyoruz. Bizim üzerimizden siyaset yapmayın lütfen. Bizim kılık kıyafetimiz bu ülkenin sorunu olamaz. Bu millet bizi buraya sorunları çözelim, birbirimizle uzlaşalım diye gönderiyor, kavga edelim diye değil. Bizler burada aklımız için varız, bizlerde sizin gibi birer milletvekiliyiz, memleket adına siyaset yapmak için bulunuyoruz. Modern zamanların en büyük sorunu önce sorun yarat sonra 'çözüyorum' de. Biz ortaklıklarımız üzerinden birlikte büyümeyi isteyen bir siyasi partiyiz. MHP olarak her zaman çağrı yaptık hanımefendilerin istedikleri gibi giyinmeleri için. Kendinizi bu hanımefendilerin çocuklarının yerine koyun. Bizim mahremimiz, mahremimize girmenizden rahatsızız. Biz ne yapacağımızı bilecek durumdayız. Sizlerden hiçbir farkımız yok. Bizim mahrem alanımızdan çıkınız. Bizim olduğu kadar ailemizin de mahremi bu. Biz sizin mahreminizi konuşuyor muyuz? İnanç bir özgürlüktür. Türkiye'de bu gün bu konuların sorun diye anlatılır olması devletin fazla görünür olmasıdır. MHP için bugün yaşanan süreç olağan bir süreçtir
MİHRİMAH BELMA SATIR (AK PARTİ): KADINLAR, HEP TEFERRUAT KALDI
Bugün inşallah sıkıntılı bir ortamı bitiriyoruz hep birlikte. Başlarını kapatan arkadaşlarımız bugün aramızdalar. Hepsine hoş geldiniz diyoruz. Kadınlar bugüne kadar hep teferruat durumunda kaldılar. Hep başörtüsü üzerinden, kılık kıyafetleri üzerinden gündem oluşturuldu. Bu gün daha önceden Merve Kavakçı'nın yaşadığı sorunları yaşamadık. Kadınların siyasette kalıcı olması birbirlerini desteklemekle olacaktır. Kadınların siyasette aktif olarak rol olması Türkiye'nin daha iyi yerlere gelmesine katkı sağlayacaktır. Kadınların daha fazla siyasette, eğitimde, ticarette daha fazla rol alması için çalışacağıma söz veriyorum.
SEBAHAT TUNCEL (HDP): BİR HAK İHLALİ GEÇ DE OLSA KALDIRILDI
Bugün TBMM bir hak ihlalini geç te olsa ortadan kaldırmıştır. Bu Türkiye'nin bütün sorunlarının çözüldüğü anlamına gelmiyor. Kadınların sorunları çok fazla, başı açık kadınların da, Alevi kadınların da çok ciddi sorunları olduğunu biliyoruz. İnanmayanların da ciddi anlamda sorunlar yaşadığını biliyoruz. Bu parlamento bundan sonraki sorunları çözme konusunda yetkili görmelidir.
