Başmüzakereci Bağış, Sarkisyan’ın sözlerini çarpıttı
Fransa’da çeşitli temaslarda bulunmak üzere bulunan ve Hristiyan Demokratlar - Muhafazakâr Partiler toplantısında katılan Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan, Marsilya’da diaspora ile buluştu. Konuşmasında Türkiye’yi Ermeni Soykırımı’nı resmen tanımaya davet eden Sarkisyan, Türkiye’nin son on yılda ekonomi kulvarında kat ettiği ilerlemelerden ve demokratik alandaki görece iyileşmeden etkilenmiş olarak bazı öngörülerde bulundu. Türkiye basınında Ermenistan haberlerinin büyük çoğunluğunda olduğu gibi çarpıtılarak aktarılan bu cümleler alışılmış olduğu gibi küstahlık olarak algılandı. Sarkisyan konuşmasında soykırımın tanınmasına değinirken şu ifadeleri kullandı; “Burada söz konusu olan ne bir önkoşul ne de bir intikam hissinin tatminidir. Türkiye kendi tarihiyle yüzleşmeli”
Bir gün Türkiye’deki yetkililerin Ermeni Soykırımı’na yönelik yaklaşımlarını yeniden değerlendirecek cesareti bulacaklarını öngören Sarkisyan; “Er veya geç, kendisini bir Avrupa ülkesi olarak gören Türkiye, Dzidzernagaperd’de saygı duruşunda bulunacak gerçek bir Avrupalı hükümeti tarafından yönetilecek” dedi.
Özet olarak ülkedeki refahın ve adaletin artmasıyla Türkiye’nin tarihiyle yüzleşebilme cesareti bulacağını ifade eden bu sözlere yanıt Türkiye’nin AB Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış’tan geldi. Türkiye’nin gelişimini AB ile temaslarında aktarmakla yükümlü olan Bağış, bu konuda Türkiye'nin Sarkisyan’ın öngördüğünden ne kadar geride olduğunu sergiledi. Ermenistan devlet başkanının ifadelerini küstahlık olarak nitelendiren ve saygı duruşunu kafasında bir adım daha ilerleterek ‘diz çökme’ye getiren Bağış; “Buradan, yiğidin harman olduğu Kağıthane’den ona bir mesaj göndermek istiyorum. Sen milletini açlıktan, fakirlikten zaten dizinde derman bırakmayacak hale getirmişsin. Ermenistan’ın nüfusu açlıktan 4 milyondan 2 milyona düştü. İnsanlar dünyanın dört bir yanına kaçıyor. Bir kısmı bizim ülkemize de geldi. Burada bizim çocuklarımıza, yaşlılarımıza bakan bakıcı olarak çalışıyor. Bu da Türk milletinin gönlünün ne kadar geniş olduğunun göstergesidir. Bizim de kendisine bir cevap vermemiz gerekiyorsa. Türklere, diz çökertmek kimsenin haddi değildir. Aslında onlara cevap verilecek çok güzel atasözlerimiz var ama... Bundan kimsenin şüphesi olmasın, bu millete karşı şuursuzluğu dize getirmeyi de biz çok iyi biliriz’’ dedi.
