Baskın Oran’a ve okurlarımıza mektup

Her hafta bu köşede gazetemizin yazarı Baskın Oran’ın köşe yazısını okumayı bekleyen okurlarımıza ve yazarımız Baskın Oran’a bir açıklama yapmayı borç biliriz. 

Baskın Oran’ın geçen hafta bu sayfada ve internet sitemizde yayınlanan, “Bu rezil kargaşada ne yazayım, Bodrum yazayım bari" başlıklı yazısıyla ilgili olarak ertesi gün dijital medya hesaplarımızda şu açıklamayı yapmıştık:

“Söz konusu yazıda kadınların bedenlerine ve tercihlerine yönelik kullanılan dili onaylamamız mümkün değildir. Bu yazının yayımlanması, editöryal süreçlerimizde yaşanan bir aksaklığın sonucudur. Söz konusu yazı sitemizden kaldırılmıştır.  Tüm haberlerimizi her zamankinden daha titiz bir editöryal denetimden geçirmeye gayret edeceğimizden emin olabilirsiniz. 

Tekrar özür diliyor ve tepkileriniz için teşekkür ediyoruz.” 

Dijital dünyadan dilediğimiz özrü, buradan tekrar ediyoruz. Yazıyı kaldırmamızı 'sansür' olarak değerlendiren görüşler var. Bu görüşlere saygı duyarken, AGOS'un yayın politikasının bir çizgisi olduğunu hatırlatmak isteriz. Cinsiyetçi ve ayrımcı söylemler konusunda duyarlı olmaya, kırılgan grupları incitecek dilden kaçınmaya özen gösteriyoruz. Sadece gazetecilik değil, hak
savunuculuğu da yapan bir kuruluş olarak bu tercihimizdir. Tabii ki bu yazılar başka platformlarda yayınlanabilir,  biz sadece kendi yayın çizgimizi belirliyoruz.

Milliyetçilik, azınlıklar, Türk Dış Politikası gibi konularda çalışan, kitaplar yazan, YÖK’ün 6 Kasım 1982’de görevden uzaklaştırdığı, daha sonra mahkeme kararıyla üniversiteye dönüp yıllarca ders vermeye devam eden siyaset bilimci ve akademisyen Baskın Oran 2000 yılından bu yana, yani 25 yıldır Agos’ta köşe yazarlığı yapıyor.  Zor zamanlarımızda yanımızda duran, ürettiği konular hakkında çok şey öğrendiğimiz değerli bir akademisyen Baskın Oran. Agos'a katkıları hiç şüphesiz çok kıymetli.

Beri yandan hâlâ ve ne yazık ki Türkiye’de ve dünyada gücünü koruyan cinsiyetçi söylem, kadınların bedeni üzerinde erkekler tarafından geliştirilen ve kullanıma sokulan dil, kadınları aşağılıyor, kimlikleri ve bedenleri hakkında erkeklerin söz sahibi olmasını normalleştiriyor ve haklı olarak başta kadınlar, bu konulara kafa yoran pek çok kişiyi rahatsız ediyor. 

Hiciv türünün edebiyat tarihinde yerinin olduğunu biliyoruz. Ancak bugünün medya ortamında, insan hakları savunuculuğu yapan bir gazetede, kadın haklarının ayaklar altına alındığı bir ortamda, dilin yarattığı sorunları göz ardı edemeyiz. Bugünün gazeteciliğinin farklı sorumluluklar taşıdığını düşünüyoruz.

Toplumsal duyarlılıkların (neyse ki) değiştiği, medya etiğinin de buna uyum sağlamak zorunda olduğu bir dönemdeyiz. Bu, hepimiz için devam eden bir öğrenme süreci. 

Baskın Oran geçen hafta yaşananlardan sonra gazetemize yazı göndermeme kararı aldı. Kararını saygıyla karşılıyor, bizimle birlikte bu değişim sürecine uyum sağlayarak, diyalog içinde yazmaya devam etmesini umuyoruz.

Kurulduğumuz günden bu yana nerede duruyorsak bugün de aynı yerde duruyoruz, durmaya gayret ediyoruz: İnsan hakları, eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde. Bu değerler, tüm içeriklerimizde aynı titizlikle yansıtılmalı diye düşünüyoruz.

AGOS