Barış Bloku'ndan 'hayır oyu ver' kampanyası

Dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik anayasa değişikliğinin birinci tur görüşmeleri 16 Mayıs'ta yapılacağı tahmin ediliyor. 

Barış Bloku, dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı “Barış için ‘hayır’ oyu ver” kampanyası başlattı.

Telefon, mektup, telgraf, faks, e-posta, sosyal medya gibi araçlarla milletvekillerine “Hayır oyu kullanın” çağrısının yapılacağı kampanyaya ilişkin konuşan Barış Bloku Eş Sözcüsü Çiğdem Özbaş, Meclis’e getirilen Anayasa değişikliği teklifinin HDP’nin Meclis’teki varlığına karşı olduğunun açık göstergesi olduğunu söyledi.

Açıklama şöyle:

"Milletvekillerine sesleniyoruz: Barış İçin Hayır Oyu Verin!

Milletvekillerinden bazılarının dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik anayasa değişikliği önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu’nda ele alınıp oylanacak. Aslında oylanacak olan şey Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dayattığı tek adam rejimidir.

Kendi belirlediği bir başbakana bile tahammül edemeyen, yargıya doğrudan direktif vermekte hiç sakınca görmeyen, anayasayı açıkça ve devamlı olarak çiğneyen Cumhurbaşkanı, mutlak iktidar arzulamaktadır. 

İnşa edilmek istenen yeni rejimde parlamentoda serbest tartışma ortamına, adil yargıya, kuvvetler ayrılığına, demokrasiye yer yok. Farklı düşünenlere, iktidarı sorgulayanlara, her türlü karşıt sese -en yakın “dava arkadaşları” bile olsa- tahammül edemeyen Erdoğan için “milli irade” sadece kendisine oy verenlerin iradesidir. 

Tek hedef HDP değil

Saray, öncelikle hak-hukuk tanımaz uygulamalarına ve savaş politikalarına karşı etkili muhalefet yapan milletvekillerini susturmayı, cezaevine yollamayı amaçlıyor.  Artık herkes biliyor ki aslında oylanacak olan, HDP’nin parlamentodaki varlığıdır! 

Ancak CHP’li vekiller için hazırlanan dosyalar göstermektedir ki, Saray’ın tek hedefi HDP değildir! 

Milletvekilliği görevini hakkıyla yerine getirmeye çalışan, temsil ettikleri kesimlerin taleplerine her pahasına sahip çıkan, muhalefet eden, barış ve demokrasi mücadelesi veren başta HDP milletvekilleri olmak üzere her türlü karşıt sesi susturmayı amaçlayan bu hukuksuzlukla siyaset yapmak suç haline getirilmek isteniyor.

Milyonlarca seçmenin iradesini TBMM’ye taşıyan onlarca milletvekilinin cezaevine yollanmasına, TBMM’nin Saray’a bağlı işlevsiz bir kuruma dönüşmesine izin vermeyelim. Kürt sorununun Meclis çatısı altında çözülme yolunun kapatılmasına; barış zemininin yok edilmesine seyirci kalmayalım. “Teröre karşı mücadele” adı altında göz göre göre gelen Saray darbesine geçit vermeyelim. Bu amaçla, oy verdiğimiz ya da vermediğimiz her milletvekilinden, Saray’ın değil halkın vekili olmalarını isteyelim.

Telefon, mektup, telgraf, faks, e-posta, sosyal medya vb. araçlarla milletvekillerimize seslenelim.

Vekillerimizi demokratik hukuk normları çerçevesinde hareket etmeye, toplumun muhalefet hakkına saygılı olmaya, bu anayasa değişikliği teklifini reddetmeye, bu suça ortak olmamaya çağıralım. 

Mesajlarımızla vekillerimizin bu suça bulaşmasına izin vermeyelim!

Tek adam diktası, savaş, ölüm, kin, nefret değil; çoğulculuk, çeşitlilik, demokrasi ve barış istiyoruz!"