Antakyalı Arapların anadilinde eğitim mücadelesi
Arap Hıristiyan ve Arap Alevilerin yoğun olduğu bölgede Arapça eğitim için ilk duyuru, Ortadoğu Arap Halkları Araştırma Enstitüsü yöneticilerinin Defne Belediye Başkanı İbrahim Yaman’ı ziyareti sırasında yapıldı.
Enstitünün kurucularından akademisyen Şule Can da Agos’a yaptığı açıklamada, henüz sürecin çok başında olunduğunu, çalışmaların sürdüğünü belirtti. Özellikle Defne’de, Hıristiyan ve Alevi Arapların kalabalık bir nüfusa sahip olduğunu söyleyen Can, öncelikli olarak Arapçanın seçmeli ders olması konusunda çalışacaklarını ifade etti: “Henüz Milli Eğitim Bakanlığı’yla herhangi bir görüşmemiz olmadı. Şu an için yalnızca yerel araştırma sürecindeyiz. Öncelikli hedefimiz, Arapçanın okullarda seçmeli ders olarak öğretilmesi. Bunun yanı sıra, anasınıfı çağındaki çocuklara Arapçanın öğretilmesi konusunda da çalışmalarımız olacak. Maalesef artık günümüzde anne-babalar dahi evin içinde Arapça konuşmuyorlar.”
‘Defne’ desteği
Akademisyen Can, projenin Defne Belediyesi’yle yürütülmesinin de önemine vurgu yaptı. İlçede çok sayıda Hıristiyan ve Alevi Arap yaşadığının altını çizen Şule Can, belediyenin projedeki en büyük destekçileri olduğunu söyledi: “Defne Belediyesi, bize bu projede çok önemli desteklerde bulundu. Bazen de fonlarla destek oldu. Defne, Antakya’da çok büyük bir bölgeyi kapsıyor. Kimlik yapısı Samandağ’la birbirine çok benziyor. Bölgede, pek çok Hıristiyan ve Alevi Arap yaşıyor. O yüzden bu projeyi birlikte yürütme kararı aldık.”
Kur’an kursu
Şule Can, Antakya’da velilerin, çocuklarını Arapça öğrenmeleri için Kur’an kursuna gönderdiklerini belirtti: “Özellikle Sünni ve Alevi Arap aileler, çocukları Arapça öğrenebilsin diye onları Kur’an kursuna göndermek zorunda kalıyor. Bizim amacımız, çocukların Arapçayı seküler bir şekilde, dinden bağımsız öğrenmeleri. Aslında tam da din üzerinden öğrenmek zorunda kalmamaları için okullarda bu dilde eğitim verilmesi için çaba sarf ediyoruz.”
‘Arapçanın din bağlamında öğretilmesine karşıyız'
AKP’nin belli aralıklarla gündeme getirdiği Arapça eğitim sisteminin kendilerini olumlu etkileyeceğini belirten Can, bu konuyla ilgili şunları söyledi: “Elbette, bu bizim işimizi kolaylaştıran bir şey olur; ancak bizim amacımız çocukların Arapçayı din bağlamında değil, daha seküler ve mümkün olduğunca dinden uzak bir biçimde öğrenmeleri. Son dönemde toplum muhafazakârlaştığı için Arapça eğitime karşı gelenler de var. Zaten biz de dilin din bağlamında öğretilmesine karşıyız.”
