Altı ressam barış için çizdi
‘Barış Yolu’nda, Verşa’nın daha önce sergilenen Santorini ve Kapadokya eserlerinin yanı sıra, bu sergi için hazırladığı iki Santorini ve iki Aya Sofya tablosu da yer alıyor. Ressam, serginin, Türkiye ile Yunanistan arasında kültürel bir ilişki kurulması amacıyla düzenlendiğini belirtirken, isminin ‘Barış Yolu’ olmasının da buna dayandığını ifade ediyor. Şabcı, sergiyi açmalarının sebebini “İçinde bulunduğumuz gergin ortamı biraz olsun yumuşatsın, insanlar nefes alsın, huzur bulsun istedik” sözleriyle özetliyor
Santorini tutkusu
Verşa, Aya Sofya’yı, Yunan kültüründeki önemi sebebiyle resmettiğini söylüyor. Sanatçı, “Denizin ortasında pırlanta gibi parlayan bir ada” sözleriyle tanımladığı Santorini’yi tuvale taşırken, adanın doğal güzelliğinin yanı sıra, hayal gücünü de kullanıyor. Verşa, çizmeye başlamadan önce fotoğraflar çektiğini, adaya dair kitaplar incelediğini söylüyor ve ekliyor: “Ancak çizdiklerim ne fotoğraftakiler, ne de kitaptakiler gibi oluyor. Hiçbir zaman gerçekte olanın aynısını çizmiyorum. Örneğin adada, resmimde gördüğünüz gibi bir sokak yok aslında, ama baktığınızda, oranın Santorini olduğu anlaşılıyor.”
Son gün 7 Mayıs
Sergide, Reha Yalnızcık’ın resimlerinde yeşil renk öne çıkıyor. Sembolizm ve sürrealizm akımlarından etkilenen Feryal Taneri’nin çizdiği saklı portreleri, Umur Türker’in birçok hikâye barındıran eserleri, Ahmet Özol’un plastik ile resmi birleştirdiği çizimler ve Vural Yıldırım’ın sürrealist çalışmaları da görülmeye değer.
‘Barış Yolu’, 7 Mayıs’a kadar, cumartesi ve pazar hariç her gün 15.00-18.00 arası ziyaret edilebilir.
