‘AİHM’nin ret kararı prosedürel’

AİHM'e 2010 yılında yapılmış başvurunun ret gerekçesinde, iç hukuk yollarının tükenmemiş olması ve altı aylık başvuru süresinin geçmesi gerekçe olarak gösterildi. 

Pınar Selek’in avukatı Seyda Selek, bir ay önce yayınlanan kararın henüz kendilerine tebliğ edilmediğini belirterek, “İçeriğinden de anlaşılacağı gibi prosedüre dair bir karar. AİHM’in Türkiye’yle yaptığı anlaşma gereği dosya Anayasa Mahkemesi’ne iletildi” dedi. 

Selek’in avukatları, AİHM başvurusunu 2010 yılında yapmış, Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuru mekanizması ise 23 Eylül 2012'de yürürlüğe girmişti.

Tekrar başvurma olanağı açık

Pınar Selek’in avukatı Alp Selek de karar henüz tebliğ edilmediği için kısa ve genel bir açıklamayı uygun gördüğünü belirterek sürece ilişkin şu bilgileri paylaştı: “AİHM’nin kararı teknik  prosedürel bir karar. Eğer esasa girilebilseydi, 16- 17 senedir süren bu dava dosyasında ihlal kararının çıkması kaçınılmazdı elbette. Ancak başvurumuzdan sonra ülkemizde yeni yasal düzenleme yapıldı. Buna göre, bireysel başvuru hakkının AİHM’den önce Anayasa Mahkemesi’nde kullanılması zorunluluğu getirildi. Bu nedenle artık AİHM, AYM’ye yapılacak bireysel başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvuruları geri çeviriyor.”

AİHM’de bulunan bir çok dosyanın prosedür olarak geri çevrildiğini, kendi dosyalarının da uzun süredir AİHM’de  bekletildiğini ifade eden Alp Selek, “Anlaşılan beraat kararı verildiği tarihlerde bekletmekten vazgeçildi. Sonuçta  AİHM, bizim açımızdan  Türkiye’de hukuken aksi bir sonuç çıkarsa ve iç hukuk yolunun da tüketilmesi halinde, tekrar başvurma olanağını açık tutuyor. Dosyaya bakıldığında, yapılan hukuksuzluklar o kadar açık ki, artık ülkemizde de olumsuz bir karar çıkacağına ihtimal vermiyorum" dedi.