Agos'a 'Yazılı Medya' dalında 'Birlikte Yaşama' ödülü
İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen törene Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdulhamit Bilici, Süryani Ortodoks Cemaati Lideri Yusuf Çetin, Turkcell CEO’su Süreyya Ciliv ve çok sayıda davetli katıldı. Ertem Şener’in sunuculuğunu yaptığı tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı ve Can Yücel Erzen’in mini konseri ile devam etti.
'Türkiye'nin geleceğini insanları belirleyecek'
Törende konuşan Meclis Başkanı Cemil Çiçek, daha adil bir ülke ve dünyada yaşamanın herkesin hakkı olduğunu ifade etti. Türkiye’nin son dönemde önemli bir süreçten geçtiğini aktaran Cemil Çiçek, Türkiye’nin geleceğinin nasıl olacağına karar verecek olanın yine insanlar olduğunu ifade etti. Bu ülkede hangi grubun ne sorunu varsa bu ülkede çözüleceğini ifade eden Çiçek, “Ne konuşulacaksa en evvel bu ülkede konuşulacak. Ne söylenecekse burada söylenecek. Yaşadığımız sorunların çaresini de bu ülkede birlikte bulacağız. Sorunların çözümünü başka mecralara taşıma ihtiyacı duymayacağız. Oturup aramızda konuşacak ve işimizi aracılara bırakmayacağız. Muhatabımızın gözüne bakarak meramımızı anlatmamız gerekiyor.” ifadesini kullandı.
Demokratik kanalların açık olduğu ülkede anti demokratik yöntemlere başvurmanın izah edilir bir tarafı olmadığını vurgulayan Çiçek “Makul ve mazur da gösterilemez. Himaye edilemez, savunulamaz. Eğer bizler sorunlarımızın çözümünde birbirimizi muhatap alamazsak muhataplarımız başka mercilerden ve mecralardan bizlere mesaj göndereceğini bilmemiz gerekiyor. Dolaylı yollara gerek yok. Çok şükür demokratik olgunluğumuz her geçen gün artıyor. Sorunlarımızı konuşmaya elverişli bir ortama gerçekleştirmek için çaba gösteriyoruz. Toplumsal ve kurumsal kültürümüz sorunlarımızı dile getirme konusunda önemli bir olgunluk seviyesine ulaşmaktadır. Aracılara, arabuluculara da fazla gerek yoktur. Eğer millet olarak yeni bir medeniyet inşaa edeceksek, öncelikle birbirimizle kucaklaşmalıyız. Zengin, fakir ayrımı yapmadan birbiriyle kaynaşmış bir toplum olmalıyız.” şeklinde konuştu.
Öncelikle Türkiye’nin sakinleştirilmesi gerektiğinin altını çizen Çiçek, hayat şartlarının zorluğunu kötülüklere mazeret olarak göstermenin mümkün olmadığını ifade etti. Yaşanılan sorunların altında sevgisizlik yattığını belirten Çiçek, “İnsanı seven cani olabilir mi ? Katliam yapabilir mi? Çoluk, çocuk, yaşlı, genç demeden bir parka, alışveriş merkezine, servis otobüsüne, çocukların geçtiği dershanelerin önüne bomba koyabilir mi ?” diye konuştu.
Hiçbirimizin acısının önceliği yok
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Genel Başkanı Mustafa Yeşil de, sorunları çözmek için insanlığın kendi içine akması ve iç hayatını sorgulaması gerektiğini söyledi. Tarihin her milletin acılarıyla dolu olduğunu dile getiren Yeşil şöyle konuştu: “Hiçbirimizin acısının önceliği yok. Hepsi bizim acımız. Talihsiz zamanlardan miras olarak intikal eden, sevgi yoksunluğunu ötekileştirerek üzerimizden atamayız. Açlığını sokaklarında gezinmeden, korkunun gözlerine bakmadan, kimsesizliğin hikayesini dinlemeden çözüm üretemeyiz. İnsanlığın varlığını gözyaşlarıyla açıklayamayız. Olan bitene yabancılaşarak unutarak insan olamayız.”
Ödüller sahiplerine verildi
Konuşmaların ardından 2012 Birlikte Yaşama Ödülleri sahiplerine teslim edildi. Görsel Medya dalında ödüle layık görülen Türkiye’nin ilk özel Kürtçe televizyonu Dünya Tv’nin ödülünü Meclis Başkanı Cemil Çiçek verdi. Bilimsel Çalışma dalında birinci seçilen Prof. Dr. Nilüfer Göle ödülünü İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun elinden aldı. Toplumsal Alanda Örnek Davranış Girişimler dalında Aşure – Anuşabur projesi ile ödüle layık görülen Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi ve Özel Getronagan Ermeni Lisesi öğrencileri ödüllerini sanatçı Hülya Koçyiğit ve Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı’nın elinden aldı. Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen, mart ayında hayatını kaybeden Eski Vatikan İstanbul Temsilcisi George Marovitch’in ödülünü yeğeni Nukhet Melek Selçuk aldı.
‘Birlikte yaşamak için birbirimizi tanımamız gerekiyor’
Ödüle layık görülenler de ödüllerini aldıktan sonra kısa birer konuşa yaptı. Sosyolog Nilüfer Göle; “Birlikte yaşamanın koşullarından biri sizden olmayanların başkalarının uğradığı adaletsizliğe karşı duyarlı olmaktır. Gerektiğinde kendi ayrıcalıklarımızdan vazgeçebilmek. Birlikte yaşamanın temelleri sadece vicdani değerlerle sınırlı değil. Zahmetli bir iş. Birlikte yaşayabilmek için birbirimizin tarihini, kültürel farklılıklarını öğrenmemiz gerekiyor. Birlikte yaşamak birbiri ile çoğalabilmek, nefret söylemi yerine sevgiyi, ırkçılık yerine melez yaşamayı yeğlemektir. Bu gece medeniyetler kavimler dinler çatışması yerine birlikte medeniyet yaratma anına ortak oluyoruz. Adalet ilkesinden vazgeçmeden gerçekleri göz ardı etmeden bilim ve sanatın çıtasını yükselterek bir arada yaşamanın mikro ölçekte emsali sergileniyor.” dedi.
‘Hrant Dink’ten ilham almaya devam ediyoruz’
Agos Gazetesi adına ödülü alan Gazetenin Yazı İşleri Müdürü Baruyr Kuyumciyan ise;
“Agos olarak, bu ödülün ifade ettiği değerin, yani birlikte yaşamanın, önümüzdeki dönemde toplum olarak geleceğimizi belirleyecek en önemli sınav olduğunu düşünüyoruz. Gazetemiz, Hrant Dink ve arkadaşları tarafından kurulurken, insanların farklılıklarıyla ama bir arada yaşayabildiği, kimliğinden dolayı baskıya uğramadığı bir Türkiye hayaline katkıda bulunmak istemişti. Aradan geçen 16 yılda bu yolda fikirsel olarak bazı mesafeler alınmış olsa da pratikte birtakım sorunlarla karşı karşıya olduğumuz yadsınamaz. Ancak bu sorunların ağırlığı aynı zamanda mücadeleye devam etmemiz gerektiğini de gösteriyor. Bu mücadeleye devam ederken bazı devlet görevlileri ve birtakım güç odaklarının da dahil olduğu bir cinayetle aramızdan alınan Hrant Dink’ten ilham almaya devam ediyoruz. Onu hedef haline getiren kampanya bu barış adamını olumsuz değerlerin savunucusu olarak göstermeyi amaçlamıştır. Aradan geçen yıllarda Hrant dink’in savunduğu değerlerin öneminin daha iyi anlaşıldığını görüyoruz. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’na ve ‘Birlikte yaşamak 2012’ jürisine Agos’u ‘Birlikte yaşama’ kavramı ile birlikte tahayyül ettiği için teşekkür ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Bu yılın örnek girişimi ‘Anuşabur’
Toplumsal Alanda Örnek Davranış Girişimler dalında Aşure – Anuşabur projesi ile ödüle layık görülen Özel Getronagan Ermeni Lisesi öğrencisi Linda Serkisyan ise verilen ödülün herşeyi özetlediğini söyledi. Türkiye'de çoğu zaman birlikte olduklarını ama birlikte yaşamadıklarını aktaran Serkisyan şunları söyledi: 'Yaşam sadece nefes almak değil bir paylaşımdır. Biz gençler çoğu olumsuzluklara rağmen birlikte kardeşçe yaşamanın mümkün olduğu göstermek, nefret söylemini gelecek nesillere taşımamak için bu projede yer aldık. Sizler de bunu toplumsal alanda örnek davranış olarak takdir ettiniz. Bu duyarlılığınızdan dolayı biz gençler de size teşekkür ederiz'
Ödül töreni, kendisi de ödüle layık görülen Antakya Medeniyetler Korusu’nun konseri ile son buldu.
'BİRLİKTE YAŞAMA ÖDÜLLERİ'
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından bu yıl 4.'sü düzenlenen '2012 Birlikte Yaşama Ödülleri'nde Yazılı ve Görsel Medya, Toplumsal Alanda Örnek Davranış veya girişimler, Görsel, İşitsel Sanatlar ve Sahne Sanatları, Sosyal ve Kültürel Kaynaşma, Bilimsel Çalışma, Edebiyat ve Jüri Özel Ödülü dallarında belirlenen isimlere ödülleri verildi. Organizasyonun seçici kurulunda, Türkiye Musevi Cemaati Onursal Başkanı Bensiyon Pinto, Roman Derneği Federasyonu Başkanı Erdinç Çekiç, Sanatçı Hülya Koçyiğit, Akademisyen Mete Tunçay, Yazar Mıgırdıç Margosyan, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil, Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür, Gazeteci-Yazar Orhan Miroğlu, Akademisyen Ömer Faruk Harman, Gazeteci Yazar Taha Akyol, Akademisyen Toktamış Ateş yer aldı.
Seçici kurul uzun süren görüşmelerin ve değerlendirmelerin ardından kriterlerini belirledi. Farklı düşünce, inançlar arasındaki birlikte yaşam düşüncesini pekiştirmiş olmak, yapmış olduğu çalışmalar ile birlikte yaşam düşüncesini gündemde tutmuş olmak, Türkiye’ de farklı kültürlerin birbirlerini tanımalarına yönelik çalışmalar yapmak, söylem ve davranışları ile sürekli diyalog ve hoşgörüden taraf ve yapıcı olmak, potansiyel çatışma alanları üzerinde diyalog ve hoşgörü kavramlarını işletmek gibi kriterler değerlendirmeye alındı. Değerlendirmeler sonucunda 8 dalda belirlenen isimler ödüllerini aldı.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı daha önce aynı amaçla 1995 yılında “Hoşgörü Ödülleri” 1996’da “Mutlu Yarınlar İçin El Ele” 1998’de “Ulusal Uzlaşı Ödülleri” 2010’da “Birlikte Yaşama Ödülleri” başlığıyla ödül törenleri düzenlemişti.
2012 Birlikte Yaşama Ödülleri Kategorileri ve Sahipleri:
Edebiyat dalında Hilmi Yavuz, Bilimsel Çalışma dalında Nilüfer Göle, Görsel Medya dalında Dünya TV, Yazılı Medya dalında Agos Gazetesi, Toplumsal Alanda Örnek Davranış Girişimler dalında Aşure - Anuşabur Projesi ile Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi ve Özel Getronagan Ermeni Lisesi öğrencileri, Görsel, İşitsel Sanatlar ve Sahne Sanatları dalında Antakya Medeniyetler Korosu, Sosyal Kültürel Kaynaşma dalında Süryani Cemaati Mardin Metropoliti Saliba Özmen ve Batmanlı Kanaat Önderlerinden Hacı Mirza Demir ödüle layık görüldü. Jüri Özel Ödülü ise Mart ayında hayatını kaybeden Eski Vatikan İstanbul Temsilcisi George Marovitch’e verildi.
