Adalet Bakanlığı’ndan kamu görevlileri hamlesi
UYGAR GÜLTEKİN
Dink cinayetinde adı geçen dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör, İl Emniyet Müdürü Celallettin Cerrah, eski İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ve polisler Bülent Köksal, İbrahim Pala, İbrahim Şevki Eldivan, Volkan Altunbulak, Bahadır Tekin, Özcan Özkan hakkındaki kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaldırılmıştı.
Kararın kaldırılmasının ardından savcılık Adalet Bakanlığına başvurdu. Soruşturmayı yürüten savcılık “idari yargı birimlerince verilen kesin karar sonrası' bu suç yönünden soruşturma yapılıp kamu davası açılmasının mümkün olmadığını belirterek kararla ilgili “kamu yararına bozma” istedi.
Adalet Bakanlığı ise, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 'kanun yararına bozma' talebini yerinde görmedi. Bakanlık soruşturma yürütülmesi için dosyayı savcılığa gönderdi.
Dava açmak zorunda
Dosyanın savcılığa gönderilmesinin ardından savcılık Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği kararı uygulayarak dokuz kamu görevlisi hakkında dava açmak zorunda.
Bakırköy 8.Ağır Ceza Mahkemesi 5 Haziran’da verdiği kararda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği karara dikkat çekmişti. Mahkeme kararında, resmi makamların Hrant Dink’in ölümcül bir saldırıya maruz kalma ihtimalinin yüksek olduğunun bildiğini ya da bilebilecek konumda olduklarına dikkat çekerek 'Mahkeme, güvenlik güçleri nezdinde üç ulusal makamın, başvuranın yaşamının korunması ile ilgili olduğunu gözlemlemiştir; cinayetin planlandığı ve hazırlandığı yerin sorumlusu olarak Trabzon Emniyeti ve Trabzon Jandarması ile cinayetin işlendiği ve mağdurun ikamet ettiği yerin sorumlusu olarak da İstanbul Emniyeti. Bu makamlardan hiçbiri ayrı ayrı ya da birbiriyle koordineli biçimde, planlanmasından ve yakında işleneceğinden haberdar olmalarına rağmen Hrant Dink cinayetinin engellenmesi amacıyla harekete geçmemiştir' demişti.
