Acemoğlu: Demokrat elitlerin çoğu artık Amerikan işçilerinden uzaklaştı

Acemoğlu'nun analizi* şöyle: 

Bu, Trump'ın seçilmesiyle ilgili orijinal paylaşım zincirimin yeniden yayınlanmasıdır, bu başlık o zamandan beri ortadan kayboldu. Bu sefer tek bir mesaj olarak yeniden yayınlıyorum.

Trump'ın seçimi beni kaygılandırıyor ve üzüyor. Yıllarca sürecek bir kargaşa ve belirsizlik bizi bekliyor. Ayrıca bunun Trump'ın zaferi olmadığına inanmaya başladım. Bu seçimi kaybeden Demokratlar.

Bunun nedeni Biden'ın yaşına rağmen aday olarak kalması değil. Kamala Harris'in yeterli olmaması da  değil (bence yeterli yeterliliğe sahip). Demokratların kampanyası. Demokratlar Amerikan işçilerini kaybediyor ve bu seçimde onları geri kazanmak için hiçbir şey yapmadı.

Demokratlar, dijital bozulmaya, küreselleşmeye, büyük göçmen akışlarına ve "woke"** fikirlere verdikleri destek nedeniyle uzun zaman önce işçi partisi olmaktan çıktılar. Dönüşüm gerçekten çarpıcı, daha önce de savunduğum gibi: Artık Demokratlara oy verenler yüksek eğitimliler. Eğer bedensel emek veren işçilerden oy almazlarsa ve merkez sol daha işçi yanlısı olmazsa, hem kendisi hem de demokrasi zarar görecek .

Bir süreliğine Demokratlar Silikon Vadisi, azınlıklar, örgütlü emeğin bazı kesimleri ve büyük şehirlerdeki profesyonel sınıftan destek alarak seçimleri kazanabilecekmiş gibi görünüyordu. Ancak bu asla sağlıklı bir koalisyon değildi ve örgütlü emek bile uzun süre bu koalisyona sadık kalamayacaktı.

Bu koalisyon Demokratları ülkenin büyük bölümünde, özellikle de küçük şehirlerde ve Güney'de işçilerden ve orta sınıftan giderek uzaklaştırdı.

2016'da mesaj yüksek ve netti ve ardından gelen tüm yeni bir ruh arayışı sağlıklıydı. Biden'ın işçi yanlısı bir endüstriyel strateji benimsemesinin sebeplerinden biri de buydu.

Biden'ın ekonomisi, iş ve ülkenin endüstriyel tabanını güçlendirme açısından işçi sınıfına fayda sağladı. Alttakilerin ücretleri hızla arttı. Politika, göç, korumacılık, sendikalara destek ve kamu yatırımı konusunda Amerikan işçilerinin görüşlerine doğru kaymaya başladı.

Ancak korkarım ki Demokrat aktivistler ve  Demokrat "müesses nizam", işçilerin sıkıntılarını asla tam olarak içselleştirmedi ve onları geri getirmek için yeterli çaba göstermedi. Uzak ve kopuk geliyorlardı.

Benim testim şu: Bilinmeyen bir şehirde mahsur kalsalardı, bir Demokrat eliti (genellikle lisansüstü eğitim almış, kıyı kentinden bir profesyonel veya bürokrat) sonraki dört saatini Ortabatı'dan lise diploması almış bir Amerikalı işçiyle konuşarak mı geçirmeyi tercih ederdi? Yoksa Meksika, Çin veya Endonezya'dan lisansüstü eğitim almış bir profesyonelle mi geçirmeyi tercih ederdi? Ya da ülkeyi siz söyleyin. Bu soruyu meslektaşlarıma ve arkadaşlarıma sordum, hepsi ikinci şıkkın muhtemel olduğunu  düşünüyor - benim gibi. Demokrat elitlerin çoğu artık Amerikan işçilerinden uzaklaşmış durumda.

İlk başta Harris-Walz ikilisinin bunu değiştirmeye çalışacağı, partiyi terk eden işçi sınıfına hitap etmek için orta sınıfı ve vatanseverliği desteklemeye vurgu yapacağı düşünüldü. Bu yönde gerçek bir çaba takdire şayan olurdu ve eğer güven sağlanırsa belki de seçimi kazanırlardı.

Ancak sonunda kampanya kürtaj ve tabana hitap eden diğer konulara odaklandı. Tabanı genişletmek için yapılan ana çaba, Liz Cheney'i  kürtaj konusunda hitap etmek için kullanmaktan geldi.

Elbette kürtaj kritik bir konu. Ancak buna odaklanmak işçi sınıfını asla kazanamayacaktı ve kesinlikle işçi sınıfı erkeklerini de kazanamayacaktı.

Ekonomi konusunda Demokratlar fırsatlardan ve işlerden (ki bunu yapmaları gerekiyor) bahsedebilirler. Ancak Silikon Vadisi ve küresel iş elitlerinden asla uzaklaşmadılar (ancak ironik olarak, Silikon Vadisi onları terk etmeye başladı!)

Korkarım ki, şimdi Trump ve Vance'in Cumhuriyetçi Partisi, özellikle endüstri işçileri ve küçük şehirlerdeki işçiler için ana yuva olacak.

Amerika Birleşik Devletleri için üzgünüm ve korkuyorum ve Demokrat Parti için de çok üzgünüm - eğer bu sefer mesajı gerçekten değiştiremezse.

Bu sadece Demokrat Parti için değil, aynı zamanda eşitlikçiliğe ve herkesin sesini duyurmasına daha fazla odaklanması gereken ABD demokrasisi için de önemlidir, (Tıpkı yakın zamanda savunduğum gibi:  

Trajik olan, Biden'ın gündeminin işçiler için çoktan meyvelerini vermeye başlamış olmasıydı. Üstelik bu yapılanlar işçilerin yararına politikalar uygulamanın mümkün olduğunu gösterirken diğer yandan da küreselleşmenin ve eşitsizliğin doğanın gereği olduğu ve dışarıdan etkinin mümkün olmadığı görüşünü çürütüyordu.

Daha da trajik olan, Trump-Vance politikalarının muhtemelen plütokratlar için işleyecek , Amerikan işçileri için işlemeyecek olması. Trump'ın politikalarından ne beklenmesi gerektiği konusundaki görüşlerimi bir sonraki başlıkta ayrıca yazacağım ve ardından bu başkanlığın dünya için ne anlama gelebileceğine dair bir başka başlık açacağım.

*İngilizceden çevrilmiştir

**Amerikan Merriam-Webster sözlüğü, "woke" kelimesinin anlamı şöyle açıklıyor: "Önemli gerçeklere veya sorunlara, özellikle ırksal konulara ve sosyal eşitliğe dikkat ediyor". Sosyolojik olarak "woke" kelimesi, toplumsal konulara duyarlı, gerçeklerin farkında olan kişi anlamını taşıyor. Aslında kelimenin gerçek anlamı olumlu fakat yıllar içinde bu kelime sosyalist görüşe yakın olan kişileri küçük düşürmek için kullanılmaya başlandı.)